9 Ağustos 2010 Pazartesi

Ilık Esinti...

Bu boğucu havada ne esintisi değil mi?

Balkondayız, taşındığımızdan beri halen tam olarak yerleşemediğimiz yeni evimizin balkonundayız. Şemsiyeler alındı armut koltuklar balkona atıldı. Diğer ev fransız balkonluydu da bu nedenle unutmuşum balkon keyfini. Oysa ki ne de güzelmiş meğerse...

Bu boğucu havada en güzeliymiş. Uzan armuta al notebooku kucağına, yanıbaşımda süt yapar denilen kayısı kompostom buz gibi, bir diğer yanda yine süt yapar denilen beyaz üzüm ve armutum :) bir ondan bir ondan şeklinde ağzım sürekli hareket halinde. Mai'm mışıl mışıl uykusunda, kulağımın biri onda. Sevgili karşımda, notebook kapaklarının hizasından birbirimizi kesiyoruz ohh ne iyi oldu bu balkon diyerekten bolca. Dışarıda sulanan bahçenin sesi, karşı sitenin bahçesinde oynayan çocukların sesi, sanki burnumuzun dibindeymişcesine gelen ağustos böceğinin sesi... Özlemişim balkon keyfini işte bu ev için "bu da iyi oldu" dediğim bir neden daha!




Tarihe not; Sıcakların bu kadar kendini hissettirmesi nedeniyle su içmeye başladık. ( 6 ağustos 2010)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder