28 Mart 2011 Pazartesi

Yeni Heyecanlar

çoook uzun zaman olmuş ben blogta yazmayalı. sık sık geliyorum, okuyorum, geziniyorum ama elim bir türlü yazmaya gitmiyor.


gerçekten twitter geldi mertlik mi bozuldu :)


hoş ben twitterdan önce sapır sapır yazıp döktürmüyordum ya neyse...



en son yazımdan sonra epey şey olmuş. sevgilinin doğum günü kutlanmış bu sefer herşeye herkese inat süpriz doğum gününü yaptım! hahahayt zafer kazanmış kaptan mıyım şimdi :) neyim bilmiyorum ama mutluyum o kesin.


sonra benim doğum günümü kutladık ondan önce canımın içi kardeşimin nişanını yaptık. arkadaşlar ile çoluk çocuk bir araya gelip güzel bir hafta sonunun ardından at binmeye gittik.


benim zayıflama ritüellerim devam ediyor yediğime içtiğime dikkat ettiğim gibi pilatese de devam. bu hafta diyetisyen kontrolünden sonra bakacağız anyaya konyaya.

ahh sevgilinin oldum olası uzun olan saçlarını da kestim bu arada unutmadan bunu da not düşmüş olayım. bu işi ellerimle yapmış olmak benim için oldukça acıydı şaka değil. yaklaşık 10 gün evdeki yabancıya alışmaya çalıştım :) baktım baktım şaşırdım. şimdi ise uzun saçlı halini anımsayamıyorum. ne tuhaf iş...

bende kıskandım oynadım saçlarımla ama ıı-ııh kesmedi beni yeni birşeyler yapmak lazım ama ne onu henüz bulamadım.


bir önceki postta detayı sonraya demişim ama yine arada kaynıyor tam tahıllı un ile yapılan nefis mantı olayı ;)


arada 1 haftalık süreçte kuzumu perişan eden uçuk illeti!!! anasında vardı kızında da var üstelik çekmeye çok erken başladı benim elma şekeri. ağzının kenarında çıkan minicik bir uçuk elini ağzına sokması münasebetiyle parmağına ve oradan da ağzının içine geçti. ağzında ki yaralar yüzünden yemek yiyemez, süt içemez oldu :( sadece su ile beslendik feci günlerdi :( ilk antibiyotiğimizi uçuk illeti yüzünden 10 aylıkken almış olduk. çok şükür hemen toparlanıp eski keyif ve iştahına da kavuştu. elinde ki uçuk yüzüne ve özellikle gözüne bulaşmasın diye çok dikkat etmek gerekiyordu. koca cadı durur mu elbette durmaz, eline eldiven taktırır mı tabii taktırmaz. ne yaptık uzun çoraplarını eline geçirip dirsek, omuz vs.ye kadar çektik. o çıkartmaya uğraştı biz takmaya ve atlattık bitti gitti.

bizim kızla tek sıkıntımız kahvaltılar. yemiyorda yemiyor yumurtayı sevmiyor. kaşık maması yapıyorum ıı-ıhh, tek tek veriyorum ıı-ııh, arada omlet veya yumurtalı patates yapıyorum onu kataküllü ile yiyor ama onda da tam randıman ıı-ııh yok. ne yapacağız kahvaltı öğününe bilmiyorum. varsa tecrübeli annelerin deneyimleri ve önerileri okurum :)

aaaa ne çok ve ne karışık şeyler yazmışım. şimdi bu kadar yeter aaa hem saat de 18:00 olmak üzere, yarın görüşelim sevgiler...